Biraz felsefik olan bu bilim-kurgu filmimiz, sıradan bir
insan, beyninin tamamını kullanmayı başarsaydı ne olurdu sorusuna yanıt arıyor.
Filmde çok da akıllı olmayan bir insanın tanrı boyutuna geçtiğine, zamanı
kontrol edip tüm insanlık tarihine erişebildiğine tanık oluyoruz. Ben bu açıdan
filmi oldukça başarılı buldum. Filmde baş karakterimiz olan Lucy'nin maruz
kaldığı şiddet sonucu vücudunda bulunan uyuşturucu maddenin kanına karışması
ile, adım adım beynin kullanım yüzdesinin artışındaki süreçleri izliyoruz. Aşırı
dozda uyuşturucunun Lucy'nin kanına karışmasından sonraki bu süreç çok uzun bir
zaman değildir. Filmde olayların akışı ve son bulması yaklaşık 48 saate tekabül
ederken, filmimiz zaman kavramını diğer açıdan oldukça felsefik olarak
işlemiştir. Filmde klasik karakter yapısı (uyuşturucu mafyası, bu mafyayı
çökertmeye çalışan polis tayfası ve ailesinden kopuk kimsesiz kız) klişeleri
yer alsa da olayın asıl konusu ve eğlenceli anlatımı ile izlemekten memnun
kaldığım bir film oldu. Bilim-kurgu ve aksiyon sevenlere, biraz eğlenmek
isteyenlere de tavsiye ederim.
İYİ SEYİRLER... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder