
"Yüzyıllık Aşk sergisi, Türk sinemasının doğuşu kabul edilen 1914'den bugüne uzanan serüvenine adeta ışık tutuyor. Pırıltılı bir geçmişin kapısını aralayan sergi, bizler gibi sinema tutkunlarını beyaz perdenin büyülü dünyasında yolculuğa çıkarıyor."
Sergide ilk etapta, ilk Türk filmlerinin biletlerini görüyoruz. Yanlarında açıklamaları ve o dönemde bir film izlemenin kaç liraya denk geldiğini öğreniyoruz. Bir de o dönemde Beyoğlu'ndaki sinemaların haritaya benzeyen bir tablosu yapılmış ki en sevdiğim kısımlardan biri buydu. Şimdikinin aksine Beyoğlu'nda sokak başına bir sinema düşüyor diyebiliriz.

Kabinden çıktığımızda, kabinin hemen karşısında Türk Sinemasının önemli isimlerinin tabloları, tabloların altında bazı röportajlarından küçük alıntılar ve kendi elleri ile yazdıkları anı defterleri bulunmakta. Bunları gördüğümüzde, eski dönemlerde sanatçıların ne kadar mütevazı bir tavırda olduklarını, şimdiki sanatçılardan çok farklı bir yapıda olduklarını bir kez daha görebiliyoruz.
Bir sonraki adımda o dönemlerde, birçok sanatçının sahnelere adım atarak ünlü olmasını sağlayan sanat dergisi "Ses"'in birkaç yayınını görüyoruz. Yeşilçam'ın ünlü yüzlerinin kapağında bulunduğu birkaç yayın o günlerin dergileri ve içerikleri hakkında bizlere fikir veriyor.


Son olarak da eskiden yazılmış birkaç hayran mektuplarına değinilmiş, bunlardan bir kaçını okuyabiliyoruz.
Sergiyi gezmek çok zaman almasa da, aslında ne kadar donanımlı bir sergi olduğunu ben de bu yazıyı yazınca anlamış bulunuyorum.
Kısacası aranızda hala gitmeyen varsa, bu sergiyi kaçırmamasını tavsiye ederim. Sergi 4 Ocak'a kadar ziyarete açık bulunmakta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder